Kulak Kireçlenmesi – Otoskleroz Tedavisi
Uzun süredir her iki kulağında otoskleroz hastalığı olan hastalar hepimizin aşina olduğu kimi sesleri hiç duymazlar ve zaman içinde unuturlar.
Örneğin yazın açık bir pencereden duyulan sokağın sesleri, ağaçlardaki kuşların sesleri, evdeki buzdolabının sesi, saatin tik tak ları gibi hepimizin rahat duyduğu sesler artık onların yaşamlarından çıkmıştır.
Pek çok hasta, başarılı bir ameliyattan sonra şaşkınlıkla sokakta ne kadar çok ses olduğunu, kullandıkları arabalarının ne kadar gürültülü olduğunu, üst kat komşularının ayak sesini duymanın ne kadar garip olduğunu dile getirirler. Unuttukları bu seslere yeniden kavuşmuş olmanın mutluluğunu ifade ederler.
Uzun süredir her iki kulağında otoskleroz hastalığı olan hastalar hepimizin aşina olduğu kimi sesleri hiç duymazlar ve zaman içinde unuturlar.
Örneğin yazın açık bir pencereden duyulan sokağın sesleri, ağaçlardaki kuşların sesleri, evdeki buzdolabının sesi, saatin tik tak ları gibi hepimizin rahat duyduğu sesler artık onların yaşamlarından çıkmıştır.
Pek çok hasta, başarılı bir ameliyattan sonra şaşkınlıkla sokakta ne kadar çok ses olduğunu, kullandıkları arabalarının ne kadar gürültülü olduğunu, üst kat komşularının ayak sesini duymanın ne kadar garip olduğunu dile getirirler.
Unuttukları bu seslere yeniden kavuşmuş olmanın mutluluğunu ifade ederler.
Otoskleroz hastalığında işitme kaybı belirli bir düzeye ulaşmışsa, ameliyat etkili bir tedavi yöntemi halini alır.
Otoskleroz hastalığı tedavisi için uygulanan ameliyata ‘stapedektomi’ daha doğrusu güncel yaklaşımda ‘küçük delik stapedotomi‘ ameliyatı denir.
Bu ameliyatta stapes kemikçiğini tabanına protezin piston kısmının girebileceği büyüklükte bir delik açılır ve kemikçiğin ön ve arka bacak adı verilen diğer kısımları çıkartılır.
Genellikle ‘teflon piston’ diye bilinen bir protez, çengel kısmı stapesin üzerinde yer alan inkus kemikçiğinin uzun koluna, piston kısmı da stapes tabanında açılan deliğe girecek şekilde yerleştirilir. Özel beceri isteyen bu ameliyat, gelişmiş ameliyat mikroskopları kullanılarak yapılır.
İşitme kaybı hafifse, hasta ameliyatı kabul etmiyorsa, ya da çeşitli nedenlerle ameliyat için uygun değilse, ameliyat dışı tedavi seçeneği gündeme gelecektir. Bu durumda sesi yükselterek kulak kanalına veren işitme cihazları yararlı olabilir.
Bazı doktorlar, ameliyat edilmeden izlenen hastalarında ‘sodyum florür’ tedavisi uygulamaktadırlar. Bu maddenin ağız yoluyla alınmasının hastalığın ilerlemesini yavaşlattığı düşünülmektedir.